Archive for the ‘Matematik’ Category
1001 İcat sergisi açıldı
Posted Ağustos 20, 2010
on:- In: Astronomi | Matematik | Mimarlık | Türk Bilim Adamları | Tıp
- Yorum Yapın
İslam Medeniyeti’nde Bilim ve Teknolojinin 7 ile 17. yüzyıl arasındaki 1000 yıllık serüvenini aktaran uluslararası sergi Londra’dan sonra İstanbul’da açıldı.
BÜYÜK BULUŞLAR
Lagari, İbn Firnas, İbn Sînâ, El-Cezerî, Mimar Sinan, Hezarfen… Büyük buluşlara imza atmış olan bu İslam alimlerinin pek bilinmeyen eserleri, 1001 İcat sergisinde bir araya geldi. Sultanahmet Meydanı’nda açılan sergide bilim tarihine ışık tutacak birçok eserin yanı sıra teknolojinin yardımıyla geçmişe uzanan sanal tarihi yolculuklar da yapılabiliyor. Sergi, 5 Ekim 2010 tarihine kadar ücretsiz olarak gezilebilecek. Yazının devamını oku »
Mimar Sinan Koca Sinan
Posted Nisan 4, 2009
on:Günümüzde Mimar Sinan adıyla anılan Sinan bin Abdülmennan, on yedi yıl yeniçeri olarak çalıştıktan sonra 1538 yılında baş mimarlığa atanmış ve ölünceye kadar elli yıl kesintisiz bu makamda kalmıştır. Kanuni Sultan Süleyman, II.Selim ve III. Murad’ın saltanat dönemlerinde hakim olan Osmanlı klasik mimari üslubu ile adi özdeşleşmiş olan Sinan, dünya yapı sanatının en büyük ustalarından biridir. Çağdaşları ona saygı ile “Koca Sinan” diyorlardı. Avrupa’dan esen Barok rüzgârları onun bıraktığı izleri dağıtıncaya kadar yüzlerce Osmanlı mimarı, gösterdiği yolda yürüdü. Günümüzde, Mimar Sinan Türk kültürünün başlıca simgelerinden biri sayılmaktadır.
Eserlerin Panaromik(Geniş açılı fotoğraflara da bu siteden ulaşabilirsiniz.
Mimar Sinanın eserleri için hazırlanmış Gezi haritası da bedava temin edinilebilir..
Sinan, çocukluğunda Ağırnas’tan devşirme Yazının devamını oku »
Ord. Prof. Cahit Arf
Posted Ocak 18, 2009
on:Kariyerlerini matematik, fizik, felsefe gibi toplum gözünde “ağır” ve “ulaşılmaz” olarak nitelenen bilim dallarında yapmış, dahası bu bilim dallarına “adanmış” durumdaki kişiler, genelde toplumca yine “ağır”, “ulaşılmaz” ve “yaşamın dışında” olarak nitelendiriliyorlar. Toplum bu kişilere saygının yanı sıra bir tür korku da besliyor. Ancak gerçek bilimsel kişiliğin, bilimsel düşüncenin gerektirdiği parlak bir zihin, analiz ve sentez alışkanlığı, hayal gücü ve yaratıcılıkla beslenerek ortay çıktığı düşünülecek olursa, “gerçek” bilimcilerin de yaşamın kendisiyle ne kadar iç içe, yaşamsal enerjiyle ne kadar dolu oldukları da yadsınamaz. Ülkemizin “gerçek” bir bilimcisi ve en büyük matematikçilerinden Cahit Arf da bu pırıl pırıl bilim insanlarının çarpıcı bir örneği…
Arf Invaryantı”, “Arf Halkaları” veya “Arf Teorisi” terimlerinin ifade ettikleri yalnızca matematik veya matematikten soyutlanamayacak bilim dallarının uzmanlarınca anlaşılıyor olabilir. Bilimin evrensel olduğu ve bilimsel bir adımın tek bir insana, tek bir ülkeye mal edilemeyeceği gerçeğini bilmekle beraber dünya literatürüne yaratıcılarının adıyla geçmiş bu terimler bile içeriklerini anlamasak da matematikçimiz, bilimcimiz Cahit Arf’la gurur duymamız için yeterli. Ama bunun ötesi de var…
1910’da Selanik’te doğmuş Cahit Arf. Balkan savaşının Yazının devamını oku »